10 Aralık 2008 Çarşamba

Not

Bugüne ilişkin bir kaç fikir ekzersizi ekleyeyim dedim:
1-Bugün ki ekonomik durum tahlili:
Dünyada bizim kuşağın pek rastlamadığı ve muhtemelende pek rastlamayacağı bir ekonomik kriz dünyada en iyi tahminlere göre 2010  yılından önce bitmeyecek.
2-Ülkede iktidar bu durumun olası sonuçlarına geçici merhem olacak tedbirler öngörüyor.[ (mart 2009 da yerel seçim) yerel seçimlerden önce ödenmesi] 
3-Yerel seçimlerden sonra müthiş bir imf (müthişliği alt gelir grubu üzerinde büyük baskı oluşturacak) programı çerçevesinde yüksek oranlı zamlar geliyor.
4-Aynı çerçevede kamu çalışanları açısından sıfır zam süpriz olmayacak
5-Tarımsal destekleme alımları bu sene yapılmayabilir
6-Sağlık harcamaları noktasında özellikle yeşil kart uygulaması yararlananlar aleyhine büyük ölçüde değiştirilecek.
Bugünden öngürülerimiz bunlar.

3 Haziran 2008 Salı

izm sözlüğü

BAŞLAYANLAR İÇİN POLİTİKA DERSİ
Sosyalizm:İki ineğiniz vardır birini komşunuza verirsiniz
Komünizm:İki İneğiniz vardır.Devlet inekleri alır,size süt verir.
Faşizm:İki ineğiniz vardır.Devlet inekleri alır.Size süt satar.
Nazizm:İki ineğiniz vardır.Devlet inekleri alır ve sizi de vurur.

Bu Kadar da Olmaz dı?

Yaşananlara bakıyorumda 2002 senesinde böyle de olmaz heralde diyebileceğim sahneler oluşuyor hayatta.Şöyle özetleyeyim:
1-Kamu işyerlerinin çoğunda çalışanlar arasında müthiş bir namaz düşkünlüğü başladı!!!Bu öyle bir hal aldı ki ;cuma namazı vakti (cuma günleri 13:15 te namaz başlıyor.Mesai saati ise 13:00-17:00) dairelerde bir tane erkek çalışan kalmıyor neredeyse.
2-Esasen siyasi fikirleri başka başka olan insanlar dost sohbetlerinde dini yaklaşım tarzını seçiyorlar.
3-Yaklaşımları alenen tarikatçı zihniyete sahip olduğu bilinen insanlar özellikle de kamu kurumlarında kendilerinden uzak olduğu bilinen insanlara gelerek kendilerince tebliğ işlemi yapıyorlar.Bunu da fütursuzca yapıyorlar.
4-siyasal islam yaklaşımları bilinen insanlar kamu dairelerinde sık sık biraraya gelerek değerlendirmelerde bulunuyorlar.Kendilerinden olan arkadaşlarına yanlış yapsalarda sahip çıkma eğilimleri had safhada.
5-Kamu dairelerinde siyasal islam gazete ve dergileri alenen bütün masalara dağıtılıyor ve bir anlamda meşrulaştırılıyor.
6-Özellikle orta sınıf ve altı kesimlerin gittiği pazarlara bir bakıldığında sadece taşra değil Büyükşehirlerde kadınların sıkmabaş takma çoğunluğu ezici bir biçimde ortaya çıkıyor.
7-Hoşgörüsüzlük artıyor.Özellikle hükümete muhalif gazeteleri okuyan insanlar dinsizlikle itham edilmeye ve şu an sözlü tacizlere uğramaya başladı.
8-Piyasa da şirketler imaj olarak dışarıya dindar görünüm vermek amacıyla insan kaynakları politikalarını ve piyasa ilişkilerini ona göre şekillendirmeye başladılar.
9-Bu yazının kendisi bile yazılırken acaba birileri bunu okuduğunda bir iftira ile suçlanıp soruşturmalara uğrarım korkusuna kapılacak kadar ülke yazılı ve sözlü iletişim araçları denetleniyor hissiyatı yaygın.
10-Eğitim kurumlarında toplu namaz zorunluluğu gibi uygulamaların kanıksanması.
Bu durumda şu sonuçlara doğru hızla gidiyoruz kanaati kuvvetleniyor:
1-Anayasa Mahkemesinin AKP'yi kapatma ihtimali dışındaki her sonuçta daha da güçlenerek çıkacak İktidar olası Anayasa Değişikliğini(tümden) yaparak hedefteki tüm amaçlarına ulaşması 3 sene zarfında mümkün gözükmekte.
2-AKP kapatılması ve siyasal yasaklar neticesinde ülkede kısa vadede bir siyasal boşluk oluşacağı ancak uzun vadede daha ılımlı siyasal İslamın kendi alternatifini ortaya koyacağı ve iktidara geleceği küçük bir ihtimal gibi gelmemekte.Bu ihtimalde zorlaşan ekonomik koşullar toplumu daha da keskinleştirerek partilerden daha önde gidecek zıtlaşmada dış desteği yanına alan siyasal islamın kendince zaferi çok uzak gözükmemekte.

6 Ocak 2008 Pazar

YENİ ANAYASAYI YÜRÜRLÜĞE KOYARLAR MI?

Yazı başlığını özellikle "yeni anayasayı yürürlüğe koyarlar mı" diye koydum.Çünkü özü -sözü bir olmayan iktidarın kendi anlayışları içerisinde bir anayasayı hazırlayabilecek yeterli yeteneklere sahip olduğunu biliyoruz.Ama mesele hazırlayabilecekleri bu anayasa taslağını yürürlüğe koyarlar mı?(koyabilirler mi sorusu ayrı bir yazının konusu)Aşağıda bazı veriler var bu çerçevede yazılı düşünürsek:
-Dünya ekonomisinin motoru kabul edilen ABD ekonomisinde beklenen yavaşlama ve küçülmeyle cari açık miktarının devasalığı , dolar üzerindeki değer kaybettirici konjonktür ve avronun zorunlu değer kazanması
-Türkiyenin AB'ye girme potansiyeli çerçevesinde son yıllarda artan sıcak -soğuk paranın ,Fransa ve saz grubu AB ülkelerince (Avusturya,Danimarka,Almanya,Kıbrıs Ram Kesimi,Yunanistan) Türkiyenin AB perspektifini ortadan kaldırmaya yönelik eylemleri ve Türkiyenin kendi iç dinamikleriyle sulandırılmış üyelik beklentisinin ortadan kaybolmasıyla azalması
-Türkiyenin iç siyasi gelişmeler sonucu olası tüketim talebi daralması
yukarıdaki verilerle düşünüldüğünde 2008 yılının ekonomik açıdan pek olumlu geçmeyeceği ve bunun halka zam ve gelirlerinde azalmayla, faizlerin yükselmesiyle yatırım azalması ve istihdam gerilemesi olacağı bence kuşkusuz.Şimdi tam da bu ortamda yapılacak tartışmalı bir anayasa değişikliği ki kesinlikle tartışmalı olacağı açık türban,anayasal kurumların güvencesiz bırakılması,ordumuzun konumu konuları düşünüldüğünde.Bu tarz bir anayasa değişikliğinin bu ekonomik konjonktürde yapılması halk tarafında şöyle algılanması olasılığı kuvvetlidir"yaa ekonomi çok güzel gidiyordu ama iktidar içindeki ideolojik elit sırf siyasi amaçları doğrultusundaki bir anayasa için toplumu gerdi ve yaşanan ekomik kötüleşme de bu sebebledir"
Herşeyden daha çok iktidarda kalma oyununda başarılı olan iktidarın bu olasılıklar çerçevesinde 2009 yerel seçimlerindeki konumunu güçlendirmesi/sabitlemesi açısından anayasa değişikliğini 2009 seçimleri sonrasına(ki iktidar kendi ellerinde olduğundan yerel yönetimlerde toplamda daha fazla oy alma olasıkları güçlü) güçlü bir iktidar olarak girerek istemeleri kendileri açısından daha akıllıca olacağıda ortadadır.Bu durum da şu ihtimali akla getiriyor bu iktidar yapmak istedikleri daha rahat yapabilmek için ihtiyaç duydukları anayasayı değiştirmek için yerel seçimleri öne çekmek kendilerince daha akıllıca bir çözüm.
Sonuç olarak umarızki ekonomik verler kötü gitmesin ancak kötü gideceğide ortadayken iktidar anayasayı zor değiştirir ve umarız ki bu ülkenin aydınlık insanları her koşulda buna fırsat vermezler Atatürk Cumhuriyeti üniter yapısıyla,laik olmasıyla sonsuza kadar yaşar.